“İnsan hikayelerine duyduğum merak, beni her zaman yaşamın daha derin anlamlarını sorgulamaya itti. Akademik yolculuğuma toplumları, sistemleri ve insan davranışlarını büyük ölçekte anlamak amacıyla başladım; ancak zamanla fark ettim ki, bireyin zihinsel ve duygusal dünyasını keşfetmek, benim için çok daha derin bir anlam taşıyordu. Bu yüzden psikolojiye yöneldim ve insanın içsel yolculuğuna bilimsel bir pencereden bakmayı seçtim.

Terapiyi; kişinin potansiyelini ortaya koymasına, iç kaynaklarını keşfetmesine ve kendi hayat yolculuğunu anlamlandırmasına alan açan kutsal bir süreç olarak görüyorum. Bu süreçte bilimsel yaklaşımdan asla ödün vermeden, etik ilkeler ışığında ve yargısız bir bakışla, danışanlarımın yanında değil; tam da onlarla birlikte yürümeyi seçiyorum.”

Çalışma Prensibim;

“Danışanlarımın duygusal iyilik hali, yaşam doyumu ve içsel dayanıklılığını artırmak için danışan odaklı, bilimsel temelli ve sürece eşlik eden bir yaklaşım benimsiyorum. Terapide “çözüm üretmekten” çok danışanın kendi iç kaynaklarını keşfetmesine ve kullanmasına alan açmayı hedefliyorum.“